[35.12] İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır,susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et(balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyasıçıkarırsınız. Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğinigörürsün.
[35.13] Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü degecenin içine sokar; güneş ve ayı emri altınaalmıştır. Her biri belirtilmiş bir süreye kadar akıpgider. İşte (bütün bunları yapan) Rabbiniz Allah'tır.Mülk O'nundur. O'nu bırakıp da kendilerinetaptıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahipdeğillerdir.
[35.18] Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.Yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için(başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabası da olsa, onun yükünden bir şey yüklenmez. Sen ancak görmedenRablerinden korkanları ve namazı kılanlarıuyarabilirsin. Kim temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş Allah'adır.
[35.37] Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce)yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryadederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadarbir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerinyardımcısı yoktur.
[35.40] De ki: Allah'ı bırakıp da taptığınız, ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana! Onlaryerdeki hangi şeyi yarattılar! Yoksa onların göklerdemi bir ortaklıkları var! Yahut biz onlara, (buhususta) bir kitap mı verdik de onlar, o kitaptaki birdelile dayanıyorlar? Hayır! O zalimler birbirlerine,aldatmadan başka bir şey vâdetmiyorlar.
[35.43] Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötütuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlarauygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ınkanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.