The Muslims Internet Directory
Zuhruf Sûresi
Home ↓
Directory ↓
Quran ↓
Hadith ↓
Virtual Library ↓
Discover Islam ↓
Gallery ↓
Webmasters ↓
Dictionary ↓
Downloads ↓
Kids/Games ↓
Login/Register ↓
Quran Tools
Quran Books
Quran Translations
Search
Downloads
Index
More Links
Muslims Internet Directory
The Quran
The Hadith
2Muslims.com
The Internet
Our Network
Islamic Library
Help/FAQ
Help?
2Muslims Services
Feature Your Site
Submit Your Site
Islamic IE Toolbar
Interactive Games
Free Guestbook
Islamic Internet Gadgets
Islamic Quizzes
Islamic CGI Scripts
Zakat Calculator
Send a Postcard
Islamic Date Converter
DAWA Tools
FAQ About Islam
Hijab
Why do muslim females wear Hijab (Head cover)?
Faith
Culture
Fear
Other
Results
Other Polls
Home
:
Quran Translations
:
Turkish
: Turkish Translation: Zuhruf Sûresi
--Select language--
Albanian
Arabic
Azerbaijani
Bengali
Bosnian
Brazilian
Burmese
Dutch
English_Abdullah_Yusuufali
English_Hasan_Qaribullah
English_Muhammad_Pickthall
Farsi
Finish
French
German
Hausa
Hindi
Hindi
Indonesian
Italian
Japanese
Korean
Latin
Malaysian
Melayu
Meranao
Mexican
Pashto
Persian
Poland
Portuguese
Russian
Spanish
Swahili
Tamil
Thai
Transliteration
Turkish
Urdu
Advance search options
[43.1] Hâ. Mîm.
[43.2] Apaçık Kitab'a andolsun ki ,
[43.3] Biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'ankıldık.
[43.4] O, katımızda bulunan Ana Kitap'ta (levh-i mahfuzda) mevcut, yüce ve hikmetle dolu bir kitaptır.
[43.5] Siz, haddi aşan kimseler oldunuz diye, siziKur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
[43.6] Daha önceki milletlere nice peygamberlergöndermiştik.
[43.7] Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlakaalaya alırlardı.
[43.8] Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik.Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.
[43.9] Andolsun ki, onlara gökleri ve yeri kim yarattı?diye sorsan; "Onları şüphesiz güçlü olan, her şeyibilen Allah yarattı" derler.
[43.10] O, size yeri beşikkılmış ve doğru gidesiniz diye yeryüzünde size yollaryaratmıştır.
[43.11] Gökten bir ölçüye göre suyu indiren O'dur. Bizonunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz. İşte siz de böylece (mezarlarınızdan)çıkarılacaksınız.
[43.12] Bütün çiftleri O yaratmıştır. Ve size bineceğinizgemiler ve hayvanlar vâr etti.
[43.13] Ki,böylece onların sırtına binip üzerlerineyerleşince, Rabbinizin ni'metini anarak: Bunu bizimhizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.
[43.14] Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz (demelisiniz).
[43.15] Ama onlar, kullarından bir kısmını, O'nun bir cüzü kıldılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür.
[43.16] Yoksa Allah, yarattıklarından kızları kendisinealdı da oğulları size mi ayırdı?!
[43.17] Onlardan biri, Rahmân'a isnat ettiği kızçocuğuyla müjdelenince, hiddetlenerek yüzü simsiyahkesilir.
[43.18] Süs içinde yetiştirilip savaş edemeyecek olanı mıistemiyorlar? (Onları Allah'ın parçası mı sayıyorlar?)
[43.19] Onlar, Rahmân'ın kulları olan melekleri de dişisaydılar. Acaba meleklerin yaratılışlarını mıgörmüşler? Onların bu şahitlikleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir.
[43.20] Ve dediler ki: Rahmân dileseydi biz onlara tapmazdık. Onların bu hususta bir bilgileri yoktur.Onlar sadece yalan söylüyorlar.
[43.21] Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de onamı tutunuyorlar?
[43.22] Hayır! "Sadece, biz babalarımızı bir din üzerindebulduk, biz de onların izinde gidiyoruz" derler.
[43.23] Senden önce de hangi memlekete uyarıcıgöndermişsek mutlaka oranın varlıklıları: Babalarımızıbir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerineuyarız, derlerdi.
[43.24] Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz(din)den daha doğrusunu getirmişsem (yine mi bana uymazsınız)? deyince, dediler ki: Doğrusu bizsizinle gönderilen şeyi inkâr ediyoruz.
[43.25] Biz de onlardan intikam aldık. Bak,yalanlayanların sonu nasıl oldu?
[43.26] Bir zaman İbrahim, babasına ve kavmine demişti ki:Ben sizin taptıklarınızdan uzağım.
[43.27] Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O, beni doğru yola iletecektir.
[43.28] Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onundinine) dönsünler.
[43.29] Doğrusu bunları da atalarını da kendilerine hakve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadargeçindirdim.
[43.30] Fakat kendilerine hak gelince: Bu bir büyüdür, biz onu tanımıyoruz, dediler.
[43.31] Ve dediler ki: Bu Kur'an iki şehirden bir büyükadama indirilse olmaz mıydı?
[43.32] Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar?Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kiminiötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmetionların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.
[43.33] Şayet insanların küfürde birleşmiş bir tek ümmetolması (tehlikesi) bulunmasaydı, Rahmân'ı inkâredenlerin evlerinin tavanlarını ve çıkacaklarımerdivenleri gümüşten yapardık.
[43.34] Evlerinin kapılarını ve üzerine yaslanacaklarıkoltukları da (hep gümüşten yapardık).
[43.35] Ve onları zinetlere boğardık. Bütün bunlar sadecedünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise, Rabbininkatında, Allah'ın azabından sakınıp rahmetinesığınanlara mahsustur.
[43.36] Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanındanayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.
[43.37] Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yoldaolduklarını sanırlar.
[43.38] O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelincearkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batıarası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın!der.
[43.39] Zulmettiğiniz için bugün (nedâmet) size hiçbirfayda vermeyecektir. Çünkü siz, azapta ortaksınız.
[43.40] (Resûlüm!) Sağırlara sen mi işittireceksin; yahutkörleri ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin?
[43.41] Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardanintikam alırız.
[43.42] Yahut onlara vâdettiğimiz azabı, sana gösteririz.Çünkü bizim onlara gücümüz yeter.
[43.43] Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen,dosdoğru yoldasın.
[43.44] Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür.İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
[43.45] Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize (ümmetlerine) sor! Rahmân'dan başka tapılacak tanrılar(edinin diye) emretmiş miyiz?
[43.46] Andolsun biz Musa'yı âyetlerimizle Firavun'a veonun ileri gelen adamlarına göndermiştik de Musa: Benâlemlerin Rabbinin elçisiyim, demişti.
[43.47] Onlara âyetlerimizi getirince, bunlara gülüvermişlerdi.
[43.48] Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize)diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diyeonları azaba uğrattık.
[43.49] Bunun üzerine dediler ki: Ey büyücü! Sana verdiğiahde göre bizim için Rabbine dua et; çünkü biz artıkdoğru yola gireceğiz.
[43.50] Fakat biz onlardan azabı kaldırınca, sözlerindendönüverdiler.
[43.51] Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Mısır mülkü ve altımdan akıp gidenşu ırmaklar benim değil mi? Hâla görmüyor musunuz?"
[43.52] "Yoksa ben, kendisi zayıf ve neredeyse söz anlatamayacak durumda bulunan şu adamdan daha hayırlıdeğil miyim?"
[43.53] "Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında onayardımcı melekler gelmeli değil miydi?"
[43.54] Firavun kavmini aldattı; onlar da kendisine boyuneğdiler. Onlar yoldan çıkmış bir kavimdir.
[43.55] Böylece bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, hepsini suda boğduk.
[43.56] Onları, sonradan gelenlerin geçmişi ve bir ibret örneği kıldık.
[43.57] Meryem oğlu İsa, bir misal olarak anlatılıncasenin kavmin hemen bağrışmaya başladılar.
[43.58] Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak içinsöylediler. Doğrusu onlar kavgacı bir toplumdur.
[43.59] O, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.
[43.60] Eğer dileseydik, içinizden, yeryüzünde yerinizegeçecek melekler yaratırdık.
[43.61] Şüphesiz ki o (İsa), kıyametin (ne zamankopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.
[43.62] Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o,sizin için apaçık bir düşmandır.
[43.63] İsa, açık delillerle geldiği zaman demişti ki:Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüzşeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim.Öyleyse Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
[43.64] Çünkü Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na ibadet edin. İşte bu, doğruyoldur.
[43.65] Ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilâfadüştüler. Acı bir günün azabı karşısında vay o zulmedenlerin haline!
[43.66] Onlar farkında değillerken kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mibekliyorlar?
[43.67] O gün, Allah'a karşı gelmekten sakınanlardışında, dost olanlar (bile) birbirlerine düşman kesilirler.
[43.68] Ey kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de.
[43.69] Onlar âyetlerimize inanan ve müslüman olan (kullarım)idiler.
[43.70] Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennetegiriniz!
[43.71] Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır.Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı herşey vardır. Ve siz, orada ebedî kalacaksınız.
[43.72] "İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilencennet budur."
[43.73]" Orada sizin için bol bol meyveler vardır,onlardan yersiniz" denilir.
[43.74] Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlıkalacaklar.
[43.75]Azapları hafifletilmeyecektir. Onlar azap içindekurtuluştan ümit kesmişlerdir.
[43.76] Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerizalim kimselerdir.
[43.77] Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diyeseslenirler. Mâlik de: Siz böyle kalacaksınız! der.
[43.78] Andolsun biz size hakkı getirdik, fakat çoğunuz haktan hoşlanmıyorsunuz.
[43.79] Yoksa (müşrikler) bir işe kesin karar mıverdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!
[43.80] Yoksa onlar, bizim kendilerinin sırlarını vegizli konuşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, öyle değil; yanlarındaki elçilerimiz (hafazamelekleri de) yazmaktadırlar.
[43.81] De ki : Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, elbetteben (ona) kulluk edenlerin ilki olurdum!
[43.82] Göklerin ve yerin Rabbi, Arş'ın da Rabbi olan Allah onların vasıflandırmalarındanyücedir, münezzehtir.
[43.83] Sen bırak onları, kendilerine söz verilengünlerine kavuşuncaya kadar bâtıla dalsınlar, oynayadursunlar.
[43.84] Gökteki İlâh da, yerdeki İlâh da O'dur. O, hakîmdir, her şeyi bilendir.
[43.85] Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin mülkü kendisine ait olan Allah ne yücedir!Kıyamet saatini bilmek de O'na mahsustur. Siz O'nadöndürüleceksiniz.
[43.86] Allah'ı bırakıp da taptıkları putlar, şefâatedemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler bunun dışındadır.
[43.87] Andolsun onlara kendilerini kimin yarattığınısorsan elbette "Allah" derler. O halde nasıl (Allah'akulluktan) çeviriliyorlar?
[43.88] (Resûlullah'ın:) "Yâ Rabbi! Bunlar, iman etmeyenbir kavimdir" demesini de( Allah biliyor)
[43.89]Şimdilik sen onlardan yüz çevir ve size selam olsunde. Yakında bilecekler! buyurdu.
Bookmark Us
-
Set as Home
-
Terms Of Use
Other Sites
:
Know The Prophet campaign
-
Discover Islam
-
Links SQL Plugins
Copyright 2003-2013
Islamic Education & Services Institute
: Murfreesboro, TN